Yıllar evvel bu gurbete gelmişler
Madenlerde tünelleri deşmişler
Yad elleri doyduğu yer bilmişler
Dilin bilmediği yaban ellerde
Çocuklara karışmışlar orada
Çalışmışlar ermek için murada
Ömür bitmiş hayat ne ki şurada
Dilin bilmediği yaban ellerde
Çırak olmuş daha on bir yaşında
Yara açmış sol göz üstü kaşında
Usta şimdi makinenin başında
Dilin bilmediği yaban ellerde
Kimi senede bir gider izine
Kimi mızrap vurur dertli sazına
Kimi çeyiz düzer ergen kızına
Dilin bilmediği gurbet ellerde
Onlarca yıl olmuş köyden çıkalı
Yaşlanmış ak olmuş saçı sakalı
Onmamış göçünü şehre yıkalı
Dilin bilmediği yaban ellerde
Bir araya gelip karar vermişler
Düşünüp tartarak akıl yormuşlar
Kozaklı adında dernek kurmuşlar
Dilin bilmediği yaban ellerde
Garip Yusuf’ uzak yıllardır sana
Tak etti gurbette hasretlik cana
Garip neyler bilmem söyleyin bana
Dilin bilmediği yaban ellerde
Yusuf Ter 18.01.2008
Saat 22:41 İsviçre